Veyis Güngör'ün kaleminden "İmam olmak isteyen ünlü futbolcu "
İmam olmak isteyen ünlü futbolcu
Harvey Esajas, Amsterdam’da, Sürinam’lı Hristiyan bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Amsterdam’ın güney bölgesinde, de Pijp mahallesinde büyüdü. Çoçukluk ve gençlik yılları, suç işleyen arkadaşları arasında geçti. Gençlik arkadaşlarından bazıları, kriminal sebeplerden dolayı öldürüldü. Annesinin özel ilgisiyle suça bulaşmadı. Wartburgia, SC Buitenveldert, Ajax en Anderlecht genç takımlarında top koşturdu. Feyenoord, FC Groningen, SC Cambuur, Dordrecht’90, CD Mostoles, Castilla, Zamora CF, AC Milan, AC Legrano ve Lecce takımlarında profesyonel futbol oynadı.
Harvey Esajas, iki yıl önce, Amsterdamlı sorunlu ve durumu hassas olan gençlere spor yoluyla yardımcı olabilmek için eşiyle birlikte “I-Sport-Special” vakfını kurdu.
‘En iyi futbolcu’ olarak ün salan Harvey Esajes, eski bir arkadaşının, Hz. Muhammed ile ilgili okuduğu bir yazıdan olağanüstü etkilendi. Arkadaşıyla birlikte camiye gitti. İmam, Kur’an-ı Kerimden bir sayfa açtı, İhlas Suresini okumaya başladı. “Allah eksiksiz, sameddir. Bütün varlıklar O’na muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir…”.
Harvey’in psikolojisi altüst oldu. Elini masaya vurdu ve ‘işte bu’ dedi. İmam, Ayetel Kürsi’yi de okudu. “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O. Daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku…”.
Harvey, bir çırpıda ezberden bildiği on kuralı söylemeye başladı. Kısa bir süre sessizliğe boğuldu Harvey. Kendine gelince, ‘işte yıllardır hissetiğim tam da bu’ dedi ve şehadet getirdi.
Hollanda medyasında, Harvey Esajas’la yapılan çeşitli söyleşilerde, ‘eski futbolcu imam olmak istiyor’, ‘profesyonel futbolcunun yeni yaşam sitili: imam olmak’, ‘AC Milan ve de Pijp arasında bir yaşam’ gibi başlıklar atılıyor.
Harvey’in, Feyenoord, Ayax ve AC Milan gibi takımlarda oynadığına atıf yapılarak, İslam’ı seçtiği yazılıyor. Müsadenizle, Harvey ile yapılan bu söyleşilerden, bazı pasajları, karamsarlığa düşen bir kısım gençlerimize fayda sağlar düşüncesiyle, sizlerle paylaşmak istiyorum.
On dört arkadaşı öldürüldü
Harvey Esajas, seksenli yıllarda Amsterdam’ın de Pijp mahallesinde büyüdü. Mahallede kriminal olaylara karışan gençlerin sayısı o yıllarda çok fazlaydı. ‘Gençlerin 100.000 gulden parayla eve geldiklerini’ hatırlıyorum diyen Harvey, bu gençlerin arasında olmasına rağmen, hırsızlık yapmadığını söylüyor. On dört arkadaşının kriminal gruplar tarafından öldürüldüğüne değinen Harvey, annesinin sayesinde, temiz kaldığına vurgu yapıyor.
Futbol kariyeri
Ajax ve RSN Anderlecht gençlik takımlarında başlayan futbol kariyeri, 1993 yılında Feyenoord takımında yükselmeye başlıyor Harvey’in. Bir süre FC Groningen takımında oynayan Harvey, Real Madrid’de oynamak için İspanya’ya gidiyor. Bir ara futbolu bırakıyor ve 2005 yılında AC Milan’da oynamaya başlayana kadar, bulaşık yıkayıp, diskotekte çalışmaya başlıyor. Ancak, Harvey bu sıra 130 kilo olmuştur. Arkadaşı Clarence Seedorf’unçabasıyla, futbol oynayacak duruma geliyor, ancak futbol kariyerine son vererek, Hollanda’ya geri dönüyor.
Hz. İsa’nın saçları neden sarı, gözleri neden mavi?
Hıristiyan bir ailede büyüyen Harvey, futbol oynamadığı Pazar günleri kiliseye devam ediyor. Ancak, çok genç yaşlarda kilisede duydukları kafasına takılıyor. Bir Noel arifesinde, Papaz’ın yanına kadar gitmek durumunda kalan Harvey’e, ‘melek nedir’ diye soruluyor. ‘Haber veren’ cevabından sonra, Harvey şu beklenmeyen soruyu yöneltiyor: ‘Eğer, Hz. İsa, Orta Doğu’dan geldiyse, neden saçları sarı, gözleri mavi?’. ‘Anlatılanlara inanmayacağım, kendim araştıracağım’ diyerek yola çıkan Harvey, her zaman, herkesten büyük olan bir şey olduğunu düşündüğünü söylüyor.
Gençlere mesajı
İslam’ın üç prensibini, ‘dürüst, dindar ve erdemli ol’ sözünü gençlere tavsiye etmek isterim diyen Harvey, gençlerin kesinlikle ümitsiz olmamalarını tavsiye ediyor. Problemli bir mahallede yetiştiğini, bir çok gencin suça bulaştığını belirten Harvey, kendi yaşamının, gençlerin ümitli olmaları için bir örnek olduğunu hatırlatıyor. Her insanın farklı bir hikayesi olduğunu, hata yapabileceğini, ancak asla ümidin elden bırakılmamasına dikkat çeken Harvey, ‘You don’t plan to fail, you fail to plan” gerçeğinin farkına vardığını söylüyor.
Misyonunun insanlara iyilik yapmak, yardım etmek, ihtiyaçlarına cevap vermek olduğunu belirten Harvey, Kuran’ı okuyabilmesi, peygamberin hadislerini öğrenmesi için Arapça öğreniyor. Harvey, imam olunca, Amsterdamlı gençlere yaşayan bir örnek olarak yaklaşacağını belirtiyor.