Evlenmek İsteyenler
EVLENMEK İSTEYENLER
Bir genç kız bir gün çiçekler ve güllerle dolu bir bahçede dolaşırken bahçıvanla karşılaşır ve bahçıvana bir gül koparabilirmiyim diye sorar. Bahçıvan da evet ama yalnızca bir tane der ve bir şartım daha var, der!
Bir gül koparacaksın ve bahçede ilerledikçe geri dönüp koparmak yok! Kararını vereceksin demiş. Kız da 'tamam' diyerek ilerlemeye başlamış.
O kadar güzel çiçekler ve güller varmış ki, karar vermekte zorlanıyormuş.
Acaba bu mu, şu mu diyerek ilerlemeye başlamış
seçimde zorlanırken ve karar veremez hâldeyken
bahçenin arka taraflarına kadar gelmiş.
Arka taraflarda çiçeklerin güllerin bittiğini ve sadece yeşil yapraklar arasında dikenler ve çalıların kaldığını görmüş, artık geri dönme ve koparma şansı kalmadığından diken ve çalılara razı olmak zorunda kalmış.
Bu örnek, bir genç kız yetiştiği ve onu isteyenlerin çoğaldığı zaman naz yapan ailesi, annesi, babası hiç kimseyi beğenmeyen kendisi
her şeyde kusur arayan, kendisini isteyen genci beğenmeyen, ailesini beğenmeyen küçük gören, maddi duruma önem veren ve sürekli uzatan, evliliği erteleyen aileleri anlatır belkide !
ve birde bakmışlar ki kızın yaşı bayağı ilerlemiş, isteyenleri azalmış, güzelliği solmuş, artık isteyenleri de yaşını ve güzelliğini imalı bir şekilde sorun etmişlerdir ve elde sadece dikenler,çalılar kalmıştır.
Aslında her genç kız evlilikte mükemmel erkeği arar ve bu erkekler dünyanın her köşesinde var ama unutulan dünyanın yuvarlak oluşudur yani köşesizdir. Yani bulunması zordur.
Evlilik nedir peki?
İki farklı insanın, iki farklı ruhun bir araya gelmesimi?
yada yaşantıları, kültürleri farklı olan iki insanın yepyeni bir yaşam ve kültür oluşturması mı?
Ne yazık ki düğünlerinde gelin arabasının ön plakasına yazılan evleniyoruz ile arka plaka kısmına yazılan mutluyuz sözleri çokta sürmeyebiliyor.
Ülkemizde ve ülkemiz dışında yaşayan toplumumuz insanlarında son dönemlerde çok sayıda boşanan çift var !
ve yine boşanmak için açılmış çok sayıda dava var. Yapılmış ciddi bir araştırmada en çok boşananların, birbirine âşık olduğunu sanarak ve severek yapılan evlilikler olduğu ortaya çıktı.
yine bunun dışında tek taraflı ve ne yazık ki sonu şiddet ile biten bir çok boşanma istekleri!
Bu durumun nedeni ise evlilikten önce verilen vaatler, söylenen sözler ve pembe yalanlardır... Evlilik öncesi bunlar çok güzel ve şirin geliyordu iki tarafa da ama evlenince iki taraf ailelerinde her şeylere karışmasıyla bütün gerçekler ortaya çıkıyor.
Ve tahammül edilemez bir hâl alıyor ne yazık ki; sonuçta iyi günde kötü günde birlikte olmak sözünden çıkılıyor ve artık iyi avukat kötü avukat seçimi başlıyor.
Boşanmanın hızlı olabilmesi ve evliliğin bir an evvel son bulması için!
Ve yine yapılan araştırmalarda en kalıcı ve sağlam evliliklerin görücü usulü ile yapılan evlilikler olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü bu tür evliliklerde her iki tarafı da tanıyan bilen anlayan büyükler araya giriyor; bu uygundur, mutlu olursunuz gibi tavsiyeleri önemli oluyor.
Bu tür evliliklerde başlangıçta alışma dönemlerinde zorluklar yaşansa da zaman geçiyor, çocuklar dünyaya geliyor, çift birbirlerine alışılıyor ve
mükemmel olmasa da vazgeçilmez bir evlilik yaşanıyor.
Ayrıca bu tür çiftler yaşlılıkta hep birbirlerini arayan, bir arada olmak isteyen ve ayrılmak istemeyen çocuklar gibi birbirlerine bağlı ve sevecen oluyorlar.
Yani kısacası evlilik, kişinin kendisi için yapılmaz zaten; bir aile kurmak için, doğacak çocuklar için ve onların nişanlarını düğünlerini görmek için, torunlar sevmek, onlara hediyeler alabilmek için; belki de kendi dışında yaşananları görmek ve başkaları için yapılır.
Hele bu zamanda ev kurmak, altın almak,düğün yapmak gibi ekonomik durumun gençleri çok zorladığı bir dönemde,
masallardaki gibi birbirilerini çok seven ve delice âşık olan, ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşayan, pembe panjurlu bir çiftlik evleri olan evlilikleri beklemeyin sakın!
Bunların masallarda anlatılma nedeni budur zaten...
Durum ancak böyle anlatılınca masal olur...
Kısacası genç kızlar, genç erkekler evlilik kararı aldığınız anda kusursuz bir eş aramayın ve fazla zorlamayın;
kısmetlerinizi fazla ertelemeyin yani karar verin ve unutmayın !
kırk ayak bile nasıl yürüdüğüne dikkat ettiğinde yürüyemez olurmuş.